Engelli Balet Memet Sefa Ozturk
30 Ekim 2013 Çarşamba
Memet Sefa Öztürk Kimdir;
Klasik bale sanatçısı,, 2006 yılında 2 Temmuz günü çok güzel bir prova sonrası gece katıldığı mezuniyet yemeğinden sonra saatler 00.00 gösterdiğinde 3 Temmuz da eve para almak için giderken kullandığı motor ile yaptığı kazada beli kırıldı ve omurilikfelci oldu. Ancak hala dans ediyor,,hakkında anlatılcak okadar çok şey varki, neresinden neyi anlatsam bilmiyorum,, Aslında eski bir yüzücü kendisi, Türkiye dereceleri var, İzmit'te bayındırlığa bağlı YapıSpor kulübünde 9yaşında başladığı yüzme sporuna, İzmir ege üni. Yüzme takımı ve İstanbul yüzme ihtisas kulübü yüzme takımlarında lisanslı sporcu olarak transfer edilerek devam etti. Özellikle "Kelebek ve Serbest" branşlarında pek çok derece yaptı, Ege Üni. yüzme takımı BaşAntrenörü Bahtiyar Özçaldıran ve İstanbul Yüzme ihtisas takımı BaşAntrenörü rahmetli Hikmet Özün ile çalıştı,,, aynı zamanda bronz büreveli bir cankurtarandır.. buzPateni yaptı, orta okul yıllarında uzakdoğu sporlarına heves etti sonra bir süre takewondo ve jetkunedo ile uğraştı.. Orta 2. sınıfta bir bale temsiline aile dostlarının daveti üzerine izleyici olarak katıldı,, Hiç unutmuyor o geceyi, daha dün gibi diyor... İzlediği eser, orjinal koreografisi Arthur Saint-Léon'a ait Coppélia idi...çok sıkılmıştı ancak duyduğu alkışlar ve sahnede ışıkların altında izlediği sanatçılar ve sanat eseri onu baleye hapsetmişti. İzlediği bale Temsili bittiğinde duyduğu alkışların ona ne ifade ettiğini 13 yaşını sürdüğü o yıllarda anlayamamış olsada içinden bir güç "kendisinin de, o sahnede olması gerektiğini" söylüyordu. Yıllar sonra anlamını oturttuğu, sahnedeki insanların, ışıkların altında karanlıkta oturan ve kendilerini izleyen insanlara (seyircilere) bir şeyler anlatıyor olması ve karanlıktan yükselen alkışların büyüsü onu çok etkilemişti aslında. Hevesle Kulise koştu, arkadaşını görmek istiyordu, ancak bu mümkün olmadı ! Kulis Kapısında dikilen görevli, kulise girmesine engel oldu. İçeride arkadaşı olduğunu söylediğinde ise, "buraya sadece baletler ve balerinler girebilirler" cevabını duydu. İşte içindeki dans ve bale aşkını bütünleyen söz bu sihirli söz olmuştu. Hayal kırıklığı içinde geri dönerken,,,13yaşında 1.55 boyuna bakmadan Kulis görevlisine döndü ve, "ben bir gün bu kapıdan gireceğim ve sen buna engel olamayacaksın, görüşürüz" dedi. Sonra, sahne çıkışında arkadaşına baleye başlamak istediğini söyledi, Arkadaşı onu hemen Bale Hocası ile tanıştırdı. SONRASINI ŞÖYLE ANLATIYOR--- Hocamız bana "Pazartesi günü yanında eşofmanlarınla gel bakalım" dedi. Günlerden cuma gecesiydi. Ve benim 2 gün sonra başladığım bale aslında hayatımın merkezi olmuştu. Lise eğtimimi İzmit teknik lisesinde makine bölümünde okudum.Aslında çok iyi bir mekanik zekam ve yeteneğim olduğu için Babam makine üzerine yüksek öğrenim yapmamı istiyordu. Çünkü okulumda makine bölümünde okurken kendi zekamı kullanarak tasarlayıp teknik resmini çizdiğim, tek mermi atabilen bir silah bile yapmıştım. Buna şahit olan babam, ısrarla MakineTeknisyeni olmamı istiyordu. Bütün olaylar böyle gelişirken ben, lise bittikten sonra, bu yıllarda amatör olarak uğraştığım bale sanatında akademik bir eğtim alıp BALET olmaya karar kıldım :) ve 99yılında izmitte yaşadığım büyük depremin hemen ardından, yüzme sporunu 19yaşımda bıraktım ve istanbul üni. Devlet konservatuarı Bale bölümü sınavlarına babamdan gizli biçimde girdim ve kazandım.. 19 yasımda başladığım akademik eğtimin seviyesi çok yüksek olduğundan ve ben bu seviyenin çok çok gerisinde olduğumdan üni. Kısmına girmek isterken, bedensel bale bilgi seviyem lise seviyesinde olduğu için lise 2. Sınıftan okula kabul edildim ve teknik lisede 4yıl lise okuduktan sonra konservatuara lise 2den başlayarak liseyi tekrar okudum..lise bittikten sonra seviyem hala yeterli bulunmadı ve lise mezuniyetinden sonra bir yıl okulumda bale dersi yaptığım sınıfıma açıktan öğrenci olarak devam ettim,,hepsi balet olabilmek içindi. 2002yılında lisansa yani üni.ye kabul edildim, aynı yıl 2001de solist olarak dans etmeye başladığım türkiyenin çok önemli bale topluluklarından ÇAĞDAŞ BALE TOPLULUĞUNDA solist olarak dans etmeye başladım ve gelecek vadeden bir balet olduğumu ispatladım.. Amansız bi çalışma temposuyla başlayan akademik anlamda gerçek bir balet olabilme çabam her geçen gün daha iyi bir hale gelmemi sağladı vee,,,2004 yılında İstanbul devlet balesine kabul edildim,,,devlet balesi, konservatuar ve Çağdaş bale topluluğu üçgeninde korkunç bir tempoda, bir sanatçının doymak bilmeyen kendini geliştirme çabası hala devam ederken, devlet balesi çatısı altında irili ufaklı pekçok eserde görev aldım ve layığı ile yerine getirerek sahne aldım.. 2yıl süren devlet balesindeki yükselen ve dikkat çeken başarı grafiği 2006 yılı 3 Temmuz gecesi başarıyla bitirdiği İst. Üni. Devlet konservatuarı nın mezuniyet gecesinde geçirdiği motor kazası ile noktalandı,, Bu kazadan 2 yıl sonra 2008 de İzmit Şehir tiyatrolarında Oyuncu olarak sahneye bir engelli olarak ilk çıkışını yaptı. Bu onun yeni durumu ile sahneye adaptasyonunda sadece bir başlangıçtı. Ardından 2010 yılı başlarında GOLDEN HORN KONSTANTİNYEDE adlı uluslar arası Dünya Bale Yıldızları gecesinde, Marinsky balesi prima balerini Julia makholina ile SLAVA SAMODUROV'un özel olarak yaptığı "next to me" adlı düet sergileyerek dans etmeye yeniden başladı. Yine 2010 yılında, İngilterede bulunan Dünyaca ünlü CanDoCo dance company (engelli ve sağlıklı) karma dans topluluğundan, Who Shell goes to the Ball (Baloya kim gidecek) adlı eserde Başrol dans etmek üzre davet aldı ve gitti. Bu eserin hemen peşinden, İngilteredeki ENGELLİ OKULLARINDA eğtim amaçlı dağıtılmak üzre, bir dans eğtim videosunda yer aldı. Bu başardıkları sayesinde sadece ülkemizde değil, tüm Dünya çapında bir dansçı niteliği olduğunu kanıtladı. Bütün bunların ardından Aktif Dans hayatına geri dönerek, "EngelSiz Bale Sanatçısı" olarak anılmaya başlandı. 2012 yılında, Ocak 25 itibari ile, çok erken yaşlardan itibaren başlayıp, gençlik yıllarında ve bale eğtimini sürdürdüğü yıllarda kaleme aldığı şiirleri, ayrıca geçirdiği kaza'nın ardından yaşadığı yeni hayatından edindiği, yeni, ancak farklı deneyimler doğrultusunda kaleme aldığı şiirlerini KİTAP yaparak, gizli kalmış yazar kimliği ile gelecekte konuşulacak bir şair adayı olduğunu tüm sevenlerine ispat etti. |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)